- vefâkâr
- (A.-F.)[ رﺎﮐﺎﻓو ]vefalı.
Osmanli Türkçesİ sözlüğü . 2015.
Osmanli Türkçesİ sözlüğü . 2015.
vefakâr — sf., Ar. vefā + Far. kār Vefası olan, sevgisi geçici olmayan, hakikatli, vefalı ... iftihar duyarak sadık ve vefakâr bir ömür sürmektedir. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
VEFADAR (VEFAKÂR) — Vefalı, sözünde ve dostluğunda devamlı olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bende — is., esk., Far. bende Kul, köle Aynı zamanda, bu has ve vefakâr bendesine mim koymuştu. Y. K. Karaosmanoğlu Birleşik Sözler bendehane bendezade Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller bendeniz bendeniz cennet kuşu … Çağatay Osmanlı Sözlük
biaman — sf., esk., Far. bī + Ar. amān Hoşgörüsüz, amansız, gaddar, zalim Seciyeli bir adamdı, vefakâr kalmıştı, satılanların biaman bir düşmanı idi. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
hakikatli — sf. Vefakâr Hakikatli yâr isen / Dünür gönder babama. Halk türküsü … Çağatay Osmanlı Sözlük
vefalı — sf. Vefakâr Hatırda kalan şey değişmez zamanla / Ne vefalı komşumuzdun sen Fahriye abla. A. M. Dranas … Çağatay Osmanlı Sözlük
HUDENA — (Hadîn. C.) Sâdık dostlar, vefakâr arkadaşlar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KANBER — Hz. Ali nin (R.A.) sâdık, vefakâr ve sevgili kölesinin adı. * Mc: Bir evin gediklisi. * Herşeye burnunu sokan, her düğün ve eğlencede bulunan bir adamdan kinâye olarak kullanılır … Yeni Lügat Türkçe Sözlük